Gıdaların kimyasal bileşimi neden önemli?..
Prof. Dr. Aziz EKŞİ
Gıdalar onbinlerce kimyasal bileşikten oluşuyor. Bunları bilmeden ve tanımadan; neyi işleyeceğimizi, nasıl işleyeceğimizi, nasıl kontrol edeceğimizi, ne yiyeceğimizi ve sağlığı nasıl etkileyeceğini tam olarak bilemeyiz. Gıdayı doğru yorumlayamayız.
Antik çağın doğa filozoflarına göre madde
dört ögeden (su, hava, ateş ve toprak) oluşmaktadır. Thales’e göre su,
Aneksimenes’e göre hava ve Herakletos’a göre ateş maddenin
özüdür.Empedokles tarafından bunlara toprak ta
eklemiştir. Diğer her şey bunların değişimi veya farklı oranda
karışımı ile oluşmaktadır1
Oysa günümüzde yalnızca organik bileşik
sayısının 10 milyondan fazla olduğu belirtiliyor.Bunlar canlı organizmada
bulunan ve karbon halkası ya da zinciri içeren bileşiklerdir.
Ayrıca, sayısı bu kadar olmasa da karbon dışındaki
elementlerin oluşturduğu inorganik bileşikler de var2.
Gıdalar da farklı kimyasal
bileşiklerden oluşan karmaşık sistemlerdir. Gıdadan gıdaya farklı
olan, içerdiği kimyasal bileşik sayısı ve miktarıdır.
Dolayısı ile her gıdanın kendine özgü doğal bir kimyasal profili
vardır.Gıdaların besinsel, duyusal, fonksiyonel özelliklerini belirleyen
de bu kimyasal bileşiklerin toplamıdır.
Gıdaların içerdiği bileşik sayısını tam
olarak söylemek zor. Çünkü, gıda analiz
tekniğindeki gelişmelere paralel olarak bunların sayısı zamanla artıyor.
Örneğin gıdalara koku veren uçucu bileşik sayısı 10 bin dolayındadır3 . Bunun gibi
bitkilerde doğal olarak oluşan ve gıdaların bileşiminde de yer alan
binlerce fenolik maddeden söz ediliyor. Ayrıca; amino asid, organik asid, yağ
asidi, karotenoid,mineral gibi çok sayıda başka kimyasal madde grupları da
var...
Gıdaların kimyasal bileşenleri
eskiden beri ilgi duyulan ve en çok araştırma yapılan konulardan biridir. Son
yıllarda bu ilginin daha da arttığı görülüyor.Bu ilgi esas olarak dengeli
beslenme, hammadde seçimi, proses tekniği ve gerçeklik
kontrolu gibi faktörlerden kaynaklanıyor.
Dengeli beslenme; her gün 40
dolayında yaşamsal besin ögesinin(vitamin, mineral, amino asid, yağ
asidi vd) belirli miktarda alınmasını
gerektiriyor Bunlar gerekli miktarda alınmazsa özgül
sağlık problemleri ortaya çıkıyor. Fakat bunların tümü tek bir gıdada bulunmuyor.Bu nedenle farklı
gıdaların tüketilmesi ve her gıdanın besin ögesi içeriğinin bilinmesi gerekiyor.
Bu açıdan; antioksidan, diyet lifi ve omega yağ asidi gibi biyoaktif bileşenler de oldukça önemli.
Bu açıdan; antioksidan, diyet lifi ve omega yağ asidi gibi biyoaktif bileşenler de oldukça önemli.
Hammadde seçimi; yağ, şeker,
nişasta vb gıdaların hangi kaynaktan elde edileceği ile ilişkilidir. Sıvı
yağ için zeytin, ayçiçeği, pamuk çiğidi; şeker için şeker pancarı,
şeker kamışı gibi farklı hammadde kullanılabiliyor. Doğru hammadde seçimi için
diğer faktörler yanında kimyasal bileşimin
de dikkate alınması ve karşılaştırılması gerekiyor.
Proses tekniği; gıdaya fabrikada veya mutfakta uygulanan işlem(haşlama, pişirme, kurutma, ambalajlama vb) koşullarını tanımlıyor. Proses koşullarının belirlenmesinde dikkate alınması gereken faktörlerden birisi de gıdanın besin değerinin korunmasıdır.Besin ögesi kaybı üzerine özellikle sıcaklık, oksijen ve ışık gibi faktörler etkilidir. Örneğin A vitamini öncelikle ışığa karşı, C vitamini oksijene karşı, lisin ısıya karşı duyarlıdır. Dolayısı ile besin ögesi kaybının azaltılması için proses koşullarının (sıcaklık,ışık, hava) belirlenmesinde bu duyarlılığın dikkate alınması gerekiyor.
Ayrıca, proses sırasında zararlı bileşik
oluşumundan kaçınılması da önemli.
Gerçeklik kontrolu, gıdanın hileli olup
olmadığının veya bozulup bozulmadığının belirlenmesi açısından
önemlidir.Eğer gıdaya başka bir madde veya daha ucuz bir gıda katılmışsa
kendine özgü kimyasal profili değişir. Bu değişim, hile yapıldığının en güçlü
kanıtıdır. Örneğin zeytinyağına ayçiçeği yağı katılmışsa linoleik asid oranı
artarken oleik asid miktarı düşer. Çünkü zeytin yağında oleik,
ayçiçeği yağında ise linoleik asid oranı daha fazladır.Dolayısı ile
gıdanın kendine özgü kimyasal profili bilinmeden hileli
olup olmadığının kanıtlanması zordur.
Bozulma sırasında da gıdanın bazı doğal bileşenleri başka bir
maddeye dönüşüyor.Örneğin ekşimede şeker aside dönüşürken, acılaşmada yağ
asidinden peroksit oluşuyor. Gerçi bu değişim çoğu kez
gıdanın duyusal özelliğine yansıyor. Fakat çoğu kez kimyasal bir
kriterle de doğrulanması gerekiyor.
Dolayısı ile gıdanın kimyasal profilini dikkate almayan uygulamalar gibi
yorumların da doğru olması beklenemez...
------
1 Sarı,E.2016.İlk çağ(antik çağ)
felsefesi tarihi. Net Medya Yayıncılık. Antalya.
3Dunkel A. et al..2014.Angew Chem Int
Ed Engl. 7;53(28):7124-43.
Değerli gıda mühendisleri,
YanıtlaSilGıda bilimi ve teknolojisini konu alan bir forumu hayata geçirdik.
Forumun büyümesi adına destekleriniz rica olunur.
Forum adres: https://fstdesk.com