Yanık köy pekmezi ve Mösyö Maillard
Prof Dr AZİZ EKŞİ-
Lefke Avrupa Üniversitesi
Pekmez
geleneksel gıdalarımızdan biri. Bir çok meyveden(dut, kuşburnu, harnup, elma
gibi ) ama daha çok üzümden yapılıyor. Ayrıca, kaynatma tekniğine bağlı
olarak “köy pekmezi”” diye bir kavram da var. Oldukça güncel. Tipik özelliği; üzüm şırasının odun ateşi
üzerinde kaynatılarak koyulaştırılıyor olması. Koyulaştırma ile üzüm şırasında
yaklaşık yüzde 18 olan şeker köy pekmezinde yüzde 80’e kadar yükseliyor. Kıvamı
artarken rengi de giderek koyulaşıyor ve
kararıyor. Ayrıca yanıksı ve acımsı bir
lezzet oluşuyor.
Mösyö
Maillard’a gelince bir Fransız bilim insanı. 1811 yılında bir amino asid (gilisin) ile bir şekeri (glukoz) su içinde
ısıtınca rengin giderek esmerleştiğini görüyor. Böylece, bazı gıdalarda ısıtılınca ortaya çıkan renk
değişimi kimyasal açıdan
açıklık kazanıyor. Bu değişme; indirgen
şeker(glukoz,fruktoz vb) ile
amino asid(lisin,arjinin vd) içeren ve ısıtılan her gıdada ortaya
çıkıyor. Pekmez de bu gıdalardan biridir.
Bu değişme amino asid ve indirgen şeker
arasındaki tepkime ile başlıyor. Bir çok ara basamaktan geçiyor ve melanoidin
denilen koyu-kahve renkli bileşiklerin oluşması ile sonuçlanıyor. Bu değişime genel olarak "enzimatik olmayan esmerleşme" deniliyor. Fakat bilimsel yayınlarda daha çok “Maillard tepkimesi”olarak tanımlanıyor.
Maillard
tepkimesinin ara basamaklarında oluşan bileşiklerden biri de hidroksi-metilfurfural(HMF)dır. HMF, sağlık açısından öteden beri
tartışmalı bir bileşiktir. Sindirim sisteminde kolayca absorbe ediliyor. HMF in
vitro(JECFA 2005) ve in vivo koşullarda (MONIEN vd 2009) sülfoksi-metilfurfural(SMF)’a dönüşebiliyor ve oluşan SMF genotoksik ve mutajenik etki
gösteriyor(JECFA 2005, BAKHIYA vd 2009). Başka bir deyişle DNA hasarına yol açabiliyor. Hedef organların
böbrek ve karaciğer olduğu belirtiliyor(BAKHIYA vd 2009).
JECFA(1966)’ya
göre HMF için endişe eşiği kişi başına günde 540 mikrogramdır. EFSA(2005)
tarafından tahmin edilen alım düzeyi ise kişi başına günde 1600 mikrogramdır.
Yani endişe eşiğinin üç katı. Gerçi bu
bir tahmindir ve dolayısı ile
ve abartılı olma olasılığı da vardır. Fakat gıda yolu ile alınan HMF
miktarının endişe eşiğini az veya çok aştığı anlaşılıyor. Bu durumda yapılması
gereken şey, gıdalardaki HMF oluşumun azaltılmasıdır.
HMF
oluşumu açısından gıdanın şeker ve amino asid içeriği önemlidir. Fakat daha
önemli olan gıdanın maruz kaldığı sıcaklık
derecesi ve ısıtma süresidir. Sıcaklık
derecesi artıkça ve ısıtma süresi uzadıkça gıdada HMF oluşumu hızlanıyor. HMF
miktarının vakumda koyulaştırılan pekmezde 17 mg/kg olmasına karşılık açıkta kaynatılan pekmezde 459 mg/kg
bulunması bunun bir sonucudur(KAYAHAN 1972).
Bu olgu hem proses(koyulaştırma,
pişirme vb) hem de depolama koşulları için geçerlidir.
Köyde
pekmezin açıkta, odun ateşinde ve büyük kazanlarda kaynatıldığını biliyoruz.
Biraz koyulaşınca üzerine yeni şıra eklendiğini de görüyoruz. Böylece kaynatma
süresini uzattıkça uzatıyoruz. Çoğu kez akşam ateşi söndürüp ertesi sabah
yeniden yakıyoruz. Bazen ateşin üzerinde bırakıp gidiyoruz. Yani, HMF oluşumu için ne gerekiyorsa onu
yapıyoruz.
Bu
geleneksel gıdayı(köy pekmezi) kuşkusuz korumalıyız ve evde de yapmalıyız. Fakat, Maillard’a kulak vererek koyulaştırma
tekniğini de iyileştirmeliyiz. Öncelikle
koyulaştırma süresini kısaltmalıyız ve bu amaçla;
(1)
şırayı daha küçük miktarlarda kaynatmalıyız, (2) kaynatma kabının yayvan
olmasına dikkat etmeliyiz, (3) kaynatmaya başlayınca ara vermemeliyiz, (4)kaynatma
sırasında kaba yeni şıra eklememeliyiz, (5) kaynatma boyunca sık sık
karıştırmayı unutmamalıyız, (6)aşırı
kaynatmaktan kaçınmalı ve bu amaçla başlangıç hacmi ¼’e düşünce kaynatmaya son
vermeliyiz, (7) biraz soğuyunca kavanozlara doldurmalı ve mümkünse taşırmalı su
ile soğutmalıyız.
Böylece
hem zararlı bir madde oluşumun azaltacağız hem de Maillard tepkimesinin pekmez rengi ve lezzeti üzerine daha olumlu
yansıdığını göreceğiz.
---------
BAKHIYA
vd. 2009. Biochemical Pharmaclogy,78; 414-419.
EFSA.2005.
The EFSA Journa, 215;1-73.
JECFA.1996.
WHO Food Additives Series:35. IFCS, WHO. Geneva
MONIEN
vd.2009. Chemical Research in Toxicology, 22;1123-1128.
KAYAHAN,
M.1982. Üzüm Şırasının Pekmeze İşlenmesinde Meydana Gelen Terkip Değişmeleri. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yay. No:797.
NOT: Fotoğraf için Halit Ziya Çelebi'ye teşekkür ediyorum.
NOT: Fotoğraf için Halit Ziya Çelebi'ye teşekkür ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder