Gıdaların % kaçı hileli?...
Prof Dr AZİZ EKŞİ
Gıda hilesi deyince akla öncelikle
tağşiş ve taklit geliyor. 5996 sayılı yasaya göre tağşiş, gıdaya temel özelliğini
veren ögelerin çıkarılması, azaltılması
veya yerine başka bir madde katılması; taklit ise
gıdanın görünüş ve bileşim
açısından bir benzerinin kendisi
gibi gösterilmesidir.
Ancak günümüzde gıda hilesi taklit ve
tağşiş ile sınırlı değildir. Çünkü gıda etiketinde; yetiştirme yöntemi(organik vb), genetik kökeni(çeşit
vb), coğrafi köken(PGI, PDO), işleme tekniği (geleneksel), yetişme yılı vb ile
ilgili bilgiler de yer almaktadır. Gerçi bu bilgiler çoğu kez bir belgeye dayalıdır fakat kontrol ile doğrulanması gereklidir.
Çünkü 5996 yasa gıda etiketindeki bilgilerin yanıltıcı olmamasını öngörmektedir.
Ayrıca
gıda etiketleme yönetmeliği; gıda hakkındaki bilgilerin
başta doğası, kimliği, özellikleri, bileşimi, miktarı, dayanıklılığı, menşe
ülkesi veya kökeni, imalat veya üretim metodu olmak üzere başlıca nitelikleri
açısından yanıltıcı olmasını yasaklamaktadır.
Gıda hilesi hakkında medyada yer alan her haber, hileyi yapan firmadan çok gıda sektörünün tümüne zarar veriyor. Eğer bir gazete yazısında ; “x marka sucukta at eti varlığı”ndan söz ediliyorsa sucukların tümünden kuşku duyuluyor. Veya bir TV haberinde “y marka zeytin yağında kanola yağı varlığı”ndan söz ediliyorsa her marka zeytin yağına kuşku ile bakılıyor.
Bu olgu gıda sektörü açısından açık bir
haksızlıktır. Fakat gıda sektörünün böylesi durumlarda genellikle sessiz kaldığı da bir gerçektir. Eğer, “bana değmeyen yılan..” hesabı yapılıyorsa bu
yanlıştır. Çünkü bu durum, “sükut
ikrardan…”diye de yorumlanabiliyor. Dolayısı ile sepetteki çürük yumurtaların
sektör tarafından da açığa düşürülmesi gerekiyor.
Tüketici güveni açışından, toplam üretimde hileli gıda payının bilinmesi de oldukça önemlidir. Bu hem
kamuya hem de sektöre düşen bir görevdir. Fakat bunun belirlenmesi sanıldığı kadar kolay değildir.
1980-2010 döneminde bilimsel dergilerde ve güncel yayınlarda yer alan gıda hilesi hakkındaki yayınlar taranıyor(1).
Bilimsel dergilerde hileli gıdaya ilişkin 1054
bulguya rastlanıyor. Bu kayıtlara göre zeytin yağı %16 ile birinci, süt %14
ile ikinci sırayı alıyor ve bunları %7 ile
bal, %5 ile safran ve %4 ile portakal suyu izliyor. Güncel medyada ise 251 hileli gıda haberine
rastlanıyor. Bunların %9’u balık, %6’sı bal, %4’ü zeytin yağı, %4’ü şili biberi
ve %3’ü sütle ilgili.
Türkiye’deki duruma gelince; en güvenli
kaynak GTH Bakanlığı’nın hileli(tağşiş, taklit) olduğu kanıtlanan gıdalar
hakkında kamuoyuna yaptığı açıklamalardır. 2012-16 dönemindeki gıda kontrol
sonuçlarına göre hileli bulunan parti sayısı 965’tir. Bunların %35’ini
süt ve türevleri, %22’sini et ve türevleri, %12’sini sıvı yağ, %11’ini gıda
takviyesi ve %10’unun bal oluşturuyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de süt,
zeytin yağı ve bal hile öncelikli gıdalara arasında yer alıyor.

Bu bilgiler kuşkusuz önemlidir
fakat yeterli değildir. Çünkü hileli
gıdaların toplam gıda üretimdeki payını
yansıtmıyor. Eldeki verilere göre, dünya ölçeğinde pazarlanan gıdaların bir
yaklaşıma göre %7’si ve başka bir yaklaşıma göre %10’u hilelidir(2, 3). Bu
oranlar gıda hilesinin önemli bir
problem olduğunu gösteriyor. Öyle ki gıda
hilesi Avrupa’da en önemli 5 problem arasında sayılıyor.
Hilenin önlenmesi için; çekici faktörler elimine edilirken caydırıcı faktörlerin de devreye sokulması gerekiyor. Bir gıdayı hile açısından çekici kılan en önemli etken fiyatının yüksekliğidir ve bu; üretim yetersizliği, vergi yüksekliği, ithal yasağı vb faktörlere bağlı olabilir. Hileden caydırıcı başlıca faktörler ise yakalanma olasılığının yüksekliği ve cezanın ağırlığıdır. Yakalanma olasılığı; kontrol sıklığı ve analiz tekniği ile ilgilidir. Türkiye’de denetim sayısının fazlalığı (2015 yılında 734 862) vurgulanırken işletme sayısının fazlalığı(639 716) dikkate alınmıyor. Önemli olan işletme başına 0rtalama kontrol sayısıdır. 2015 verilerine göre bu sayı 1.17'dir. Olması gereken ise en az bunun 2 katıdır. Ayrıca, cezaların caydırıcı olmadığı da bir gerçektir.
Firmaların yapması gereken ise gıda ve
bileşen bazında zaaf analizi ile hile açısından zayıf yanlarının belirlenmesi ve risklerin azaltılması
için strateji oluşturulmasıdır.
---------------------
---------------------
(1)
Moore,
JC, Spink J, Lipp M.2012. Journal of Food Science,77(4),R118-126.
(2)
Pimentel,P. 2014.
Food Safety Magazine.www.foodsafetymagazine.com
(3)
Johnson, R.2014.
Congressional Research Service. R43358. www.crs.gov.
LabMedya,7(40),30(2017)
Yorumlar
Yorum Gönder